An üzerine…
Dengelerin aranırken yıkıldığı bir Terazi Dolunayı ile balzamik yani en karanlık, en baskılanan yanlarımızın tetikleneceği bir tutulma arasında herkes savruluyor! Boğa ve Balık… Bir çoğumuzun şu anda bu enkarnasyonu deneyimliyor olmamızın sebebi Venüs gezegenidir ve Boğa ile ilişkilidir. Gökyüzünde ise Neptün ve Jüpiter ile bağlantılı bir Balık iklimi hâkim… Nefes aldıkça büyüyorken, verdikçe ufalıyor; en derin karanlıklarımıza gömülüyoruz. Duyana evrenden gelen bilgi çok bu ara! Boğa’nın boynuzları Ay’dır. Boğanın boynuzları dualitedir, dengedir… İlahi enerjiler her adımda tüylerimizi ürpertirken en derin kalp ağrılarımız da su yüzüne çıkıyor bir bir…
Zaman dönüşüyor. Biz de öyle…
Niye zordur andaki ben’i sevmek ve nasıl kolaydır kendini görmezden gelmeye devam etmek. Bir anda düşersin anlamazsın neler olduğunu oysa tek yapman gereken kendini dinlemektir, sevmektir. Sen kendini sevmedikçe başkasının sevmesini beklemek ne boş bir çabadır?
Dövme kendini! Dövme seni sevmeye çalışanı! İsyan etme acılarına, onlar ile büyüdüğünün farkına var, uyan! Yaşamına giren de yaşamından çıkan da bil ki senin iyiliğin içindir unutma. Varsın gitsin eski sen, su ol, Neptün ol, Jüpiter ol. Erit acılarını ve kutsa varlığını, büyüt ruhunu!
Üzül, tut yasını ama kızma; dönüş! Sen dönüşmeden başkasının dönüşmesini de bekleme boşuna, akıntıya karşı kürek çekilir mi hiç? Suyun gücüne karşı koyabilir misin ey beşer?
Ne zaman bıraktın varoluşunu kutlamayı? Öp ellerini, kucakla kalbini, yücelt beynini, şu anın öylesine önemli ki! Ara sevdiklerini, küsme artık bırak kinini…
Denge de sensin gök de, gezegen de sensin sevgi de. Sen kendini bilmezsen kimse bilmeyecek.
Tutulma döngülerine iyice girdik. Farkındalık ile, sevgi ile, ilim ile kalın…
Laden