11 Eylül 2025’te, Başak takımyıldızının derinliklerinde bir ışık parladı! SOHO’nun SWAN kamerasına takılan bu göksel misafir, sıradan bir kuyrukluyıldız değil. Keşif anında Mars, Foramen sabit yıldızında, Argo Navis’in gemi batıran karanlık su yollarında ilerliyor. Bu takımyıldızın astrolojik yansıması, geçmişte İsrail ve Tel Aviv bölgesini etkileyen önemli transitlerle ilişkilendirilmiştir. İlk İsrail saldırıları da bu takımyıldızla tetiklenmiştir (Konser salıdırısı Ekim 2023) 22 derece Terazi, gençlerin, savaşların ve kayıpların derecesidir. O günler dünya genelinde, özellikle Orta Doğu’da, sokakları saran öfkenin tetikleyicisi gibiydi. Mars’ın Jüpiter’le kare açı yaptığı, iletişimin ve gençliğin baskı altında kaldığı bir dönemin altını çiziyor! Argo Navis hattı, bu günlerde denizlerden giden yardım gemileri ile bağlantılı ve denizlerde meydana gelen konularla alakalı bizleri çoktan uyarmış halde! Denizlerle ve gemilerle alakalı sorunlar, yıkımlar, batmak, iflas etmek… Sonradan edinilen, bedeli olan mutluluk.
Aynı gün gökyüzünde dikkat çeken başka bir yapılanma daha vardı: Güneş, Merkür ve Güney Ay Düğümü Başak burcunda birleşmişti. Bu stelyumun devamında, karma asteroiti Alkaid sabit yıldızında. Alkaid, ağır karmanın, sonun ve dönüşümün yıldızıdır. Güneş ile Uranüs arasındaki 108’lik açı ise, artık tamamlanması gereken bir döngünün son işaretini veriyordu.
Ertesi gün, 12 Eylül 2025’te, SWAN perihelion’a ulaştı. Güneş’e en yakın konuma gelirken, sadece fiziksel bir geçiş değil, sembolik bir yangın da tetiklendi. Aynı anın Sabian sembolleri sıradan değildi:
– Volkanik patlama
– İki kız ouija tahtası ile oynuyor
– Yüzme yarışı
– Vaat edilmiş topraklara giden araba kervanı
Bu semboller dizisi, bastırılmış kolektif enerjilerin açığa çıkışı, sezgisel iletişim hatlarının kurulması ve yön arayışı içindeki bir ruhsal hareketlenmenin sembolik ifadesi olarak okunabilir.”
Vaat edilmiş topraklar…
Yörüngesi tahmini olarak 22.500 yıl süren bu kuyrukluyıldız, yalnızca geçici bir ziyaretçi değil, kadim bir hatırlatıcı gibi! Döngüselliğin ve zaman dışılığın taşıyıcısı. Bu neredeyse tam bir Vernel döngüsü!
28 Eylül’de, göksel rotası Başak takımyıldızından Terazi takım yıldızına geçtiğinde, denge terazisi gözlerimizin önünde şekil almaya başladı.
1 Ekim itibariyle, Terazi’nin kalbindeki Zuben El Genubi sabit yıldızına ulaşan bu kuyrukluyıldız, artık yalnızca gökyüzünde değil, kolektif bilinçte de bir hesaplaşma başlatmıştı. Zuben El Genubi, terazinin “karanlık kefesi”dir. Adaletsizlik, geçmişin ödenmemiş bedelleri, etik dışı kararların birikmiş sonuçlarıyla ilişkilendirilir. Bu yıldızda ilerleyen SWAN, göksel bir yargıç gibi: Acımasız, net ve gecikmiş hesaplaşmaları tetikleyici bir kuvvet olarak çalışıyor. Bu kuyrukluyıldız beden ödetmeye geliyor. Gecikmiş adaletin tahsilatçısı gibi, tereddütsüz.
6 Ekim’de Dünya, SWAN’ın ardında bıraktığı meteor izine girecek. Bu tarih aynı zamanda Hasat Dolunayı’na denk geliyor. Hem tutulmanın tetiklendiği bir bölge hem de ay döngüsünün zirvesi. Gökyüzü sadece ışık değil, hesap da döküyor. Büyük gündemlerin, toplu farkındalıkların ve ani aydınlanmaların zamanı. Işığını bize ilk Başak takımyıldızında iken gösterdiğini de unutmamalıyız! Ne olursa olsun olumlu düşünüp konuşmalı, değersizlik ve bereketsizlik duygularından uzak kalmaya özen göstermeliyiz!
20 Ekim 2025’te SWAN, Dünya’ya en yakın konumuna gelecek. O gün gökyüzünde Güneş, Jüpiter ve Plüton arasında bir T-kare açı oluşacak. Güneş apexli bu karede yaşanan durumu, Sabian semboller şöyle tarif ediyor:
“Hayal kırıklığına uğramış büyük bir seyirci kitlesi”
“Bir adam derin kasvette. Farkında olmadan, melekler yardımına geliyor.”
Ancak bu kare açı, meleklerin ulaşamadığı bir mesafeyi simgeliyor. Yardım kapıda ama geç kalmış olabilir. Keşif günü Mars’ın Argo Navis hattında oluşu, “yeniden batan gemiler” temasını güçlendiriyor. Jüpiter’in Pollux sabitinde olması, abartılı kahramanlıkların, aşırı güvenin ve idealist tutumların bedelini ortaya koyuyor.
21 Ekim’de gerçekleşecek Yeniay, bu süreçte başlatılacak yeni projelerin, yeni siyasi oluşumların ya da bölgesel yapılanmaların işaretçisi olabilir. Aynı zamanda Ekim ayındaki Güneş tutulmasının ikinci tetiklenmesi olarak okunabilir. Bu noktadan itibaren yaşanacak olaylar, sadece haftalar değil, yıllar boyunca etkisini sürdürecek bir zincirin ilk halkasını oluşturabilir.
3 Kasım 2025’te kuyrukluyıldız, Güney Yarımküre’deki görevini tamamlayarak Kuzey’e geçiş yapacak. Bu sembolik bir dönüş çizgisidir: Göksel mesajın bir yarımküreden diğerine, bir kolektiften diğerine aktarılması. Olaylar artık herkesi etkiliyor.
Biraz da “Swan” yani “kuğu” sembol analizi yapacak olur isek;
Kuğu takımyıldızı analizi:
Cygnus, zodyak hattının dışında kalan bir takımyıldızdır. Bu nedenle büyük gezegenlerin Cygnus’un sınırları içinden geçmesi astronomik olarak oldukça düşük bir ihtimaldir.
Bu astronomik “eksiklik”—yani Cygnus bölgesinden büyük bir gezegen geçmemesi—bize sembolik bir mesaj da verebilir:
Bu anlamda “halkların gücünün farkıda olmayan politikacılar” gardlarını almak zorunda kalabilirler. Jüpiter Pollux enerjisi olayları büyütebilir. Yengeç enerjisi ekstra korumacılık enerjisini etetikleyebilir.
Kuğu, kolektif bilinçdışının en saf ve en estetik imgelerinden biridir. Sessizliğiyle konuşan, beyazlığıyla ışık taşıyan bu figür; derin sezgilerin, ruhsal geçitlerin ve içsel dönüşümün simgesidir.
Jungiyen psikolojide kuğu, anima arketipinin vücut bulmuş halidir. Duyguların incelikle işlendiği, sezgisel bilginin zarafetle aktığı bir içsel diyaloğu temsil eder. Dişil olanın, yani sezgisel bilgelik, ilham ve ruhsal duyarlılığın taşıyıcısıdır. Kuğu, içsel dişil alanın kapı bekçisidir.
Aynı zamanda kuğu, alşemik beyazlatma evresi olan albedo ile özdeşleşir. Bu evre, gölgede kalmış yönlerin arındırıldığı, benliğin içsel kirlerden temizlendiği bir ruhsal saflaşmadır. Kuğu burada, karanlık suların içinden yükselerek beyazlığını koruyabilen ruhun sembolüdür.
Albedo, ruhun arınmakla kalmadığı; aynı zamanda ışığı yansıtan bir forma evrildiği aşamadır. Kuğu ise bu ışığın suret bulmuş halidir: hem geçişin hem de dönüşümün şiirsel temsilidir.
Bu figür, dışarıdan sakin ve kusursuz görünür; ancak derinlerde, görünmeyen bir çabayla süzülür. Böylece kuğu, hem estetik personanın incelikli varlığı hem de onun altındaki gizli emek olarak iki katmanlı bir sembole dönüşür.
Aslında halklar savaştan bunaldı, tam olarak günümüzde yaşananlara ışık tutan sembollerle dolu bir yapı yeniden karşımızda. İkinci fotoğrafa bakınca aslında sistemin bize bir sürü işaretçi fişek yolladığını rahatlıkla görebiliriz.
02.10 tarihli gökyüzü görünümüdür.
Gökyüzünün her zaman bizlere anlattıkları var. “İnsanoğlunun, içsel vicdanla hizalanmış, dürüst ve bilgece bir göksel rehberliğe her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğunu gösteriyor.”
Bire ve bütüne hayır olsun.
Her hakkı saklıdır – 02.10.2025
Kaynaklar:
MPEC / Minor Planet Center — MPEC 2025‑R102 : COMET C/2025 R2 (SWAN)
Astro van Buitenen — C/2025 R2 (SWAN)
TheSkyLive — C/2025 R2 (SWAN): Complete Information & Live Data
Wikipedia — C/2025 R2 (SWAN)
Görsel: Comet Swan https://apod.nasa.gov/
Image Credit & Copyright: Team Ciel Austral
Astrolojik ve sembolik okumadır, haber niteliği taşımaz…