Top yere çarpmadan zıplamaz….

Eşi çok çalıştığı için şikayet eden kadın, eşi işsiz kalınca göz kalemini alamamaya başladı.
Göz kalemini alabilen kadın süslenecek mekan bulamamaya başladı.
Çocuklarını göremediği için şikayet eden baba, çocukların gürültüsünden hangi odaya kaçacağını şaşırdı.
Deniz kenarında şarabını yudumladığı mekana burun kıvıran genç artık deniz kenarına dahi gidemiyor.
“Bir gün bile tatil yapamıyorum” diyen esnaf, faturalarını kapatamıyor.
Check-up’ını geciktiren amca, çürüyen dişini bile gösteremiyor.
Annesinin yaptığı nefis yemeğe burun kıvıran ergen, arkadaşları ile hamburger yiyemiyor.
“Öff anne yhaa” diye isyan eden genç kadın, anasını yıkayamadan toprağa verdi. İlaç mı öldürdü, illet hastalık mı bilemiyor.
Kendisini anlamadığı, sohbet edemediklerini düşündüğü için eşini boşayan kadın , sessiz evde yalnız, bir nefes özlüyor.
Daha neler, neler.
Diyeceğim o ki, dibi görmeden zirveye çıkamayız.
Bu günleri fırsata çevirmek için aklımızı kullanmalıyız.
Yapmaya çalıştıkları, apaçık ve alanen bizleri birbirimizden ve hayattan kopartmaktır.
Kopmayın!
Hemen ikna olmayın!
Tartışmasız eğitim önemli ama ezberci olmayın! Sorgulayın, araştırın ve sezgilerinizi dinleyin.
İstemekten, dilemekten, dua etmekten asla vazgeçmeyin!
Güzel günler gelecek.
Top yere çarpmadan zıplamaz.
İnsanlığın altın çağına giden yolda, iyice dibi görüyoruz ve elimizdekilerin değerini anlamaya başlıyoruz.
Herkese, ne olursa olsun, yeni yıla girmenin verdiği heyecan ile dolu, keyifli, müthişş bir hafta dilerim